Skip to content Skip to left sidebar Skip to footer

Köşe Yazıları

Köyden Kente Göç & Dönüş

1950 yılında dünya nüfusunun kentte yaşayan oranı henüz 28,8%’lerdeyken, bu oran 2009’da 50%`nin üzerine çıkmıştır. Bu oranın 2050 de 70%’e kadar çıkacağı tahmin ediliyor*.

Köyden kente göçün sebepleri nelerdir?

1. Tarımda makineleşmenin kırsal kesimde yaratmış olduğu boş iş gücü: Eskiden üretim için çok fazla insan gücüne ihtiyaç varken makineleşmeyle birlikte insan gücüne bağımlılık kalmadı ve çok miktarda tarım işçisi boş iş gücü olarak ortaya çıktı. 

2. Feodal sistemin eksiklikleri: Ağalık ve aşiret sisteminin getirdiği toprak mülkiyetinin eşitsiz dağılımı. Toprakların miras yoluyla paylaşılması nedeniyle arazinin küçük parçalara ayrılması. Bilgisizlik ve diğer nedenlerden dolayı toprağın verimsiz hale gelmesi ve köylülerin büyük bölümünün geçim sıkıntısı çekmesi. Bazı bölgelerde sulama yetersizliği nedeniyle getirisi yüksek ürünlerin üretiminin yapılamaması ve toprağın veriminin düşük kalması.

3. Bilimsel gelişim: Tıbbi alanda büyük ilerlemeler kaydedilmesiyle azalan ölüm ve aynı anda yükselen doğum oranı nüfusun hızla artmasına sebep olmuş ve ekonomik önlem alınmadığı için yoksulluğa neden olmuştur.

4. Sanayi Devrimi: 18. yüzyılda İngiltere’de başlayan sanayi devrimi, seri halde fabrika üretimini getirmiş, kentlerde kurulan fabrikalarda iş gücü ihtiyacını arttırıp, köyden kente olan göçü yoğun bir şekilde hızlandırmıştır.

5. Kentlerin çekiciliği: Şehirdeki istihdam ortamı, eğitim ve sağlık kurumlarının varlığı ve şehir hayatının çekiciliği kentleri cazip yerleşim yerleri haline getirmiş ve kırsal bölgeden kente doğru nüfus hareketini hızlandırmıştır.

Fakat son senelerde, özellikle yüksek eğitimli insanların tekrardan köylere veya küçük yerleşim alanlarına dönmeleri görülmektedir. Şehirlerdeki insan sayısının hızla artması, doğanın kirletilmesi, hava ve ses kirliliği, insana ait atıkların her yerde olması (çöp, kanalizasyon vb. sorunlar), kanser ve diğer hastalıkların kentlerde giderek yaygınlaşması, sağlıksız yaşam ve son zamanlarda yükselişe geçen işsizlik, bir çok insan için köy yerleşimini daha cazip hale getirmiştir.

Anadolu da 1950lerden sonra başlayan göç, köydeki nüfusu giderek azaltırken, son 10 senede bir çok köyde tekrar nüfus artışı görülmektedir. Tepeköyümüz için bu ne yazık ki geçerli değildir. Evlerin boş ve bakımsız kalması köydeki hayatın tükenmesine ve bundan dolayı gün geçtikçe köy nüfusunun daha da azalmasına neden oluyor.

Buna karşı alınabilecek önlemler:

1. Köyden göç etmiş olanların, köydeki evlerini yenilemeleri: Şehirlerdeki rahatlığı aratmayacak şekilde döşenmesi mümkün (çamaşır makinesi vs.).

2. Doğal yaşam ve sağlık: Şehirlerde bulunamayan temiz hava ve doğal besinin köyde var olduğunun bilincine varmak.

3. Köyün tekrar buluşma noktası haline gelmesi: Köye gelip gidenlerin artmasıyla köy herkes için buluşma noktası haline gelebilir ve böylece köyün değerinin tekrar artmasına yol açabilir. 

Sayılan bu noktaların sadece tatil dönemlerinde gerçekleştirilmesi ileriye dönük önemli bir adim olur.

Anadolu da bunu başarmış birçok köy vardır.

Deniz Osman Tekin (20.09.2012)**

* Kaynak: United Nations – Department of Economic and Social Affairs (UN/DESA): World Urbanization Prospects: The 2009 Revision. 
** M. Parpucu’ya katkılarından dolayı teşekkür ederim.